Blog Detail

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry.

  • T C. Anayasa Mahkemesi

    • 12,Mar 2024
    • Posted By : Samuel Oyekola
    • 0 Comments

    T C. Anayasa Mahkemesi

    AİHM inceleme sonucunda Sözleşme’nin 8.maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. İncelenen başvuruda kişisel verilerin korunmasınıisteme hakkı ve haberleşme hürriyetiyle ilgili anayasal güvenceleri gözeten biryargılama yapılmaması nedeniyle anılan hak ve özgürlüğün ihlal edildiğisonucuna varılmıştır. Dolayısıyla ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Demokratik bir toplumda iletişimin denetlenmesi vekişisel verilerin işlenmesi süreci şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmeli vebunun bir gereği olarak da süreçle ilgili olarak çalışanlar işveren tarafındanönceden bilgilendirilmelidir. Uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı hukukdikkate alındığında bu bilgilendirmenin -somut olayın özelliklerine uygundüştüğü ölçüde- en azından iletişimin denetlenmesi ile kişisel verilerinişlenmesinin hukuki dayanağı ve amaçları, denetlemenin ve veri işlemeninkapsamı, verilerin saklanacağı süre, veri sahibinin hakları, denetlemenin veişlemenin sonuçları ile verilerin muhtemel yararlanıcıları hususlarınıkapsaması gerekir. Ayrıca bildirimde iletişim araçlarının kullanımına ilişkinolarak işveren tarafından öngörülen sınırlamalara da yer verilmelidir\. Burada vakit geçir, unutulmaz anlar yaşa. resmi web sitesi\.Bilgilendirmenin mutlaka belli şekilde yapılması şart olmayıp şeffaflığısağlamak bakımından bireylere, kişisel verilerin işlenmesine ve iletişimindenetlenmesine ilişkin süreçten yukarıda belirtilen kapsamda haberdar olmaimkânı sağlayan uygun bir yöntem tercih edilebilir. Somut olayda işveren tarafından başvurucunun kurumsal e-posta hesabı üzerinden yapılan iletişimin izlenebileceği ve denetlenebileceği yönünde açık bir bilgilendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan e-posta iletişim içerikleri gerekçe gösterilerek başvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Ancak işveren davalı taraf olarak yargılama sürecinde kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağı ve işlemenin amaçlarını gösterir bir bilgilendirme yapıldığını ortaya koyamamıştır. Bu bağlamda böyle bir bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığı derece mahkemelerince tartışılmamış, başvurucunun rızası alınmadan ve önceden bir bilgilendirme yapılmadan e-posta içeriklerine erişildiği yönündeki esaslı iddiaların karşılanmadığı görülmüştür.

    • Somut olayda işveren tarafından başvurucunun kurumsal e-posta hesabı üzerinden yapılan iletişimin izlenebileceği ve denetlenebileceği yönünde açık bir bilgilendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    • Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlikincelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

    Kişisel veriler, veri sahibinin hak ve özgürlüklerini korumakiçin bu Tüzüğün öngördüğü uygun teknik ve yapısal tedbirler alınmak kaydıylaTüzüğün 89/1. Maddesi uyarınca sadece kamu yararına, bilimsel veya tarihiaraştırma amaçlarına ya da istatistiki amaçlara yönelik olarak arşivlemeamacıyla daha uzun bir süre saklanabilir (saklama süresinin sınırlandırılması). “İşveren, işçiye ait kişiselverileri, ancak işçinin işe yatkınlığıyla ilgili veya hizmet sözleşmesininifası için zorunlu olduğu ölçüde kullanabilir. Özel kanun hükümlerisaklıdır.” İşveren, işyerinde iş sağlığı vegüvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçlerinoksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan hertürlü önleme uymakla yükümlüdür. “İşçi, yüklendiği işi özenle yapmakve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. E) Bir hakkın tesisi, kullanılması veyakorunması için veri işlemenin zorunlu olması. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlikincelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Doğru ve gerektiğinde güncel tutulmalı;hatalı olan kişisel verinin işlenme amacına bakılmaksızın gecikmedensilinmesini veya düzeltilmesini sağlamak için makul her adım atılmalıdır(doğruluk). “Hiç kimse özel hayatı, ailesi,meskeni veya yazışması hususlarında keyfî karışmalara, şeref ve şöhretine karşıtecavüzlere mâruz kalamaz. Herkesin bu karışmalara ve tecavüzlere karşı kanunile korunmağa hakkı vardır.” “İşveren, işin görülmesi veişçilerin işyerindeki davranışlarıyla ilgili genel düzenlemeler yapabilir veonlara özel talimat verebilir. İşçiler, bunlara dürüstlük kurallarınıngerektirdiği ölçüde uymak zorundadırlar.” ” (1) Kişisel veriler ilgilikişinin açık rızası olmaksızın işlenemez. “Herkes, haberleşme hürriyetinesahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.

    Temyize gidilmesi üzerine Yargıtay kararı onamıştır. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veyamahkemenin ihlali gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi 6216 sayılıKanun’un 50. Maddesinin (2) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 79. Maddesinin (1)numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadankaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgilimahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan yasal düzenleme, usul hukukundakibenzer hukuki kurumlardan farklı olarak ihlali ortadan kaldırmak amacıyla yenidenyargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen bir giderim yolunuöngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına bağlıolarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki yargılamanınyenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden yargılamasebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisibulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir kararın kendisine ulaştığı mahkemeninyasal yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlalkararı nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden ihlalinsonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (MehmetDoğan, §§ 58, 59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66, 67). Ancak aynı amaca ulaşılabilmesibakımından tarafların şikâyet ve savunmalarının analizi, tanıklarındinlenilmesi, işyeri kayıtları ile yürütülen projelerin süreç ve sonuçlarınınincelenmesi gibi araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerininincelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekildeortaya konulamadığı gibi derece mahkemeleri tarafından da somut olay bu yönüyletartışılmamıştır. Ayrıca başvurucunun e-posta iletişiminin içeriğine erişilmesini zorunlu kılan bir durumun mevcut olduğunun işveren tarafından açıklanmadığı, fesih bildiriminde ise “iddiaların araştırılması ve ekip üyeleri arasındaki ilişkilerin anlaşılabilmesi” amaçlarının belirtilmesiyle yetinildiği görülmüştür. Ancak aynı amaca ulaşılabilmesi bakımından farklı araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerinin incelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekilde ortaya konulamamıştır.

    Bu denetlemede iletişim akışı ile iletişim içeriklerinin incelenmesi arasında ayrım yapılarak içeriklerin incelenmesi yönünden daha ciddi gerekçeler aranmalıdır. İşverenin çalışanın kullanımına sunduğuiletişim araçlarının ve iletişim içeriklerinin incelenmesinin haklı olduğunugösteren meşru gerekçeleri olup olmadığı denetlenmelidir. Bu durumda işvereningerekçelerinin ifa edilen işin ve işyerinin özellikleri de gözetilerek meşruolup olmadığı irdelenmelidir. Bu denetlemede iletişim akışı ile iletişimiçeriklerinin incelenmesi arasında ayrım yapılarak içeriklerin incelenmesiyönünden daha ciddi gerekçeler aranmalıdır. Ayrıca iletişimin incelenmesinin muhatabı olançalışan üzerindeki etkisi ve çalışan bakımından sonuçları gözönünde tutularaktarafların çatışan menfaat ve haklarının adil bir biçimde dengelenipdengelenmediğine bakılması gerekmektedir. Taraflardan birine şahsi olarak aşırıbir külfet yüklendiğinin tespiti hâlinde devletin pozitif yükümlülükleriniyerine getirmediği sonucuna varılabilir.

    Derece mahkemeleri tarafından da somut olay bu yönüyle tartışılmamıştır. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hakkın ihlaledildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadankaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural mümkün olduğunca eski hâlegetirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun içinise öncelikle ihlalin kaynağı belirlenerek devam eden ihlalin durdurulması,ihlale neden olan karar veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadankaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararlarıngiderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınmasıgerekmektedir (Mehmet Doğan, §§ 55, 57). Başvurucu, işveren aleyhine İstanbul 8. İşMahkemesinde işe iade istemli tespit davası açmıştır. Dava dilekçesindebaşvurucu özetle davalılar E. Avukatlık Ortaklığı ve B.M. DanışmanlıkHizmetleri ile B.M. Ofis Yönetimi ve Hizmetleri Limitet Şirketi tarafındanbirlikte istihdam edildiğini, anılan şirketler bünyesinde yazılı olmayanbelirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını belirtmiştir. Fesih sebebi olarakgösterilen tartışmayı kendisinin başlatmadığını, tartışma sırasında karşılıklıhakaret olmadığını, ekip yöneticisinin araya girmesi ile tartışmanın sonaerdiğini iddia etmiştir. Olayda öncelikle işverenin çalışanın kullanımına sunduğu iletişim araçlarının ve iletişim içeriklerinin incelenmesinin haklı olduğunu gösteren meşru gerekçeleri olup olmadığı denetlenmelidir. Bu durumda işverenin gerekçelerinin ifa edilen işin ve işyerinin özellikleri de gözetilerek meşru olup olmadığı irdelenmelidir.

    C “Otomatik işlem”den, tamamen veyakısmen otomatik yöntemlerle gerçekleştirilen; verilerin kaydı, bu verileremantıksal ve/ veya aritmetik işlemlerin uygulanması, verilerin değiştirilmesi,silinmesi, geri elde edilmesi veya dağıtılması anlaşılır.” “(1) Herkes özel ve aile hayatına,konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Ç) Veri sorumlusunun hukukiyükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemiş; 10.000TL manevi tazminat ve zararların giderilmesi talebinde bulunmuştur. Veri sahibinin, amacına halelgetirmediği sürece kısıtlama hakkında bilgilendirilmesi.” D) İşçinin işverene yahut onun ailesiüyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması…” D) İlgili kişinin kendisi tarafındanalenileştirilmiş olması. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yöndenyapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur. İşçi, işverene ait makineleri, araç vegereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarakkullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmişolan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür…”

    Başvurucu, ifa ettiği mesleğin özelliklerini gerekçegöstererek kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulmasını talepetmiştir. İşveren tarafından çalışanın kişisel verilerininkorunmasını isteme hakkına ve haberleşme hürriyetine işveren tarafından yapılanmüdahalenin gerekli kabul edilebilmesi için aynı amaca daha hafif bir müdahaleile ulaşılması mümkün olmamalı, müdahale ulaşılmak istenen amaç bakımındanzorunlu olmalıdır. Çalışanın iletişiminin içeriğine girilmesi yerine onunkişisel verilerine daha az müdahale eden yöntem ve tedbirlerin uygulanmasınınmümkün olup olmadığı denetlenmelidir. Bu kapsamda işverenin ulaşmak istediğiamaca çalışanın iletişimi incelenmeden de erişilme imkânı olup olmadığı her birvakıanın somut özellikleri ışığında değerlendirilmelidir. AİHM Bărbulescu/Romanya kararında,iletişim alanındaki hızlı gelişmelere rağmen keyfîliğe karşı orantılılıkincelemesinin ve usule ilişkin güvencelerin varlığının zorunlu olduğunubelirterek çalışanın iletişiminin incelenmesi bağlamında devletin pozitifyükümlülüklerine ilişkin esasları tespit etmiştir.

    Bu hak; kişinin kendisiyleilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunlarındüzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıpkullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülenhallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasınailişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Anılan karar, başvurucu vekili tarafından bozmatalebiyle temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinde kişisel hesaplar üzerindengerçekleştirilen yazışmalardan oluşan e-postaların fesih gerekçesi olarakgösterilmesiyle özel hayatın gizliliğinin ve haberleşme hürriyetinin ihlaledildiği, buna rağmen ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu mesajlarındelil olarak değerlendirildiği belirtmiştir. Ayrıca kurumsal e-postanın şifreliolduğu, işyerinde çalışanlara e-posta yazışmalarının okunabileceğine dairbildirim yapılmadığı ve bu konuda çalışanların rızasının alınmadığı, davalıişverenin de dava sırasında bu durumun aksine bir iddiasının olmadığı, sadecee-postaların okunabileceğinin bilinmesi gerektiğini iddia ettiği ifadeedilmiştir. Söz konusu e-posta yazışmalarının iki kişi arasındaki özelyazışmalardan ibaret olduğu ve işveren tarafından okunana kadar dış dünyayayansımadığı vurgulanmıştır. Iii.

    Öncelikle e-posta hesabı üzerinden yapılan iletişimindenetlenebileceğine ve iletişim araçlarının kullanım koşullarına ilişkin olarakönceden tam ve açık bir bilgilendirme yapılmadığı hâllerde temel hak veözgürlüklerinin işyerinde de korunacağı yönündeki haklı beklentiyle çalışankişinin kurumsal e-posta üzerinden kişisel yazışmalar yapabileceğinin işverentarafından da öngörülebilecek bir durum olduğu vurgulanmalıdır. Buradanhareketle çalışana açık bir bilgilendirmenin yapılmadığı hâllerde hak veözgürlüklerine bir müdahalede bulunulmayacağı hususunda çalışanların makul birbeklenti içinde olacaklarının kabul edilmesi, temel hak ve özgürlüklerinsağladığı güvencelerden yararlandırılması gerektiği söylenebilir. Başvuru konusu olayda başvurucu, çok sayıda çalışanıistihdam eden bir avukatlık ortaklığı bünyesinde avukat olarak görevyapmaktadır. İşveren işyerinde yaşanan sorunlar ile ilgili yürütülen disiplinsoruşturması kapsamında somut delil elde etmek amacıyla işlerin yürütülmesinikolaylaştırmak üzere oluşturulan ve çalışanın kullanımına sunulan kurumsale-posta hesaplarının incelendiğini belirtmiştir. Başvurucu adına tanımlanmışkurumsal e-posta hesabının mevcut olduğu ve başvurucunun kullanımına sunulan bue-posta hesabının işveren tarafından incelendiği hususlarında başvuran ileişveren arasında bir ihtilaf olmadığı görülmüştür. Çok sayıda çalışanı olduğuve kurumsal olarak avukatlık hizmeti verdiği anlaşılan işverenin çalışanlarınakurumsal e-posta hesabı oluşturmak suretiyle kişisel verileri işlemesinin veiletişim akışını denetim altında tutmasının işlerin etkin bir şekildeyürütülmesini sağlama amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumdakurumsal e-posta hesabının iletişim akışına ve içeriğine erişilecek şekildekullanıma sunulmasının somut olayda işyerinin yönetimi bakımından meşru birmenfaat teşkil ettiği, ayrıca hedeflenen amacı sağlamaya elverişli bir yöntemolduğu söylenebilir. V. İşveren tarafından başvurucunun kişiselverilerinin korunmasını isteme hakkına ve haberleşme hürriyetine yönelikmüdahalenin orantılı kabul edilebilmesi için ise iletişimin denetlenmesi ileişlenecek veya herhangi bir şekilde yararlanılacak veriler ulaşılmak istenenamaçla sınırlı olmalı, bu amacı aşacak şekilde sınırlama ya da müdahaleye izinverilmemelidir. Pozitif yükümlülükler özel hukuk kişilerininbirbirleri ile olan uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin yasal altyapınınoluşturulmasını, söz konusu uyuşmazlıkların adil yargılama gereklerine uygun veusul yönünden güvenceleri haiz bir yargılama kapsamında incelenmesini ve buyargılamalarda temel haklara ilişkin anayasal güvencelerin gözetilipgözetilmediğinin denetlenmesini gerektirir. Bu doğrultuda derece mahkemelerincesöz konusu güvenceler gözardı edilmemeli, işveren ve çalışanlar arasındakiçatışan çıkarlar adil biçimde dengelenmeli, başvuranların temel haklarınayönelik müdahalenin meşru amaca dayalı ve ölçülü olup olmadığıdeğerlendirilmeli, ulaşılan sonuç hakkında hüküm kurulurken ilgili ve yeterligerekçeler sunulmalıdır (Ömür Kara ve Onursal Özbek, §§ 47-50). Herkes, kendisiyle ilgili kişiselverilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.

Leave A Comment